292. Duruşma Günü Özet Tutanağı – 29 Haziran 2016

0

Bugün tek tanık olarak Marcel Degner çağrıldı, ancak muhbirlik faaliyeti hakkındaki sorgulanması kesintiye uğradı çünkü Mahkeme, tanığın son sorgulamasında sorgulama tamamlanmadan gönderildiğini açıkladı. Delil dilekçeleri ve müdahil davacıların itirazları hakkındaki kararlar beklemedeydi. Mahkeme bunların tümünü reddetti.

Tanık:

  • Marcel Degner (Neonazi-Çevresinden, Blood and Honour Thüringen, LfV Thüringen’nin eski muhbiri.)

Duruşma günü saat 09:50’de başladı. Tanık Marcel Degner sorgulanacaktı. Ceza yasasının 55. Maddesine göre önce kendisine bilgilendirme yapılması gerekiyordu. Götzl başlangıç olarak, tanığın dava sürecinde söylediklerinden başka ekleyecek bir şeyi olup olmadığını öğrenmek istedi, tanık olumsuz cevap verdi. Götzl tanığın muhbir olarak Anayasayı Koruma Dairesi için direk olarak çalışmış olup olmadığını sordu. Marcel Degner bu ifadeyi Ceza yasasının 55. Maddesine uyarınca reddetti. Tanık son sorgulanmasının ardından salıverilmemiş olduğundan Götzl, son olarak ceza yasasının 55. Maddesi için koşulların oluşup oluşmadığı konusunda tereddüt etti. Wohlleben’in avukatı Klemke Götzl’e itiraz etti ve tanığın 20 Mayıs 2015’te tekrar çağrıldığına dair kayda işaret etti. Götzl buna itiraz etti, salıverilmeye karşı çıkıldığından tanık salıverilmemişti. Götzl, Klemke ve Yüksek Savcı Weingarten arasında bu konuya dair hararetli bir tartışma yaşandı. Tanığın gerçekten salıverilmiş olup olmadığının açıklığa kavuşturulması için duruşmaya saat 10:25’e kadar ara verildi. Götzl ardından, Avukat Hoffmann’ın itirazı nedeniyle tanığın salıverilmemiş olduğunu bildirdi. Bu duruşma gününde Marcel Degner’in sorgulanmasına, 20.07.2016 tarihinde devam edilmek üzere ara verildi.

Devamında Götzl bir karar okudu. Konu, müdahil davacıların, Ralf Marschner ile ilgili reddedilen delil dilekçelerine dair itirazı hakkındaydı. Müdahil davacıların önceki dilekçeleri reddedilmeye devam ediliyordu.
Karar: Senatonun 11.05.2016 tarihli kararı uyarınca, ikameti İsviçre Chur’da bulunan tanık Ralf MArschner’in sorgulanması Mahkemenin görev gereği takdirine göre gerçeğin araştırılması açısından zorunlu değildir; Saksonya Anayasayı Koruma Dairesinden KHK( Kriminal Başkomiser) Steiner’in ve KHK Steiner’in 11 Aralık 2001 tarihli yazışmasının, sorgulanmasını talep eden dilekçeler reddedilmektedir, çünkü doğruluğu ispatlanmış olan vakalar karar açısından gerçekten önem arzetmemektedirler ve ilgili dilekçedeki talep karşılanmayacaktır; doğruluğu ispatlanmış olan vakalar karar açısından gerçekten önem arzetmediğinden tanık Richard Kaldrack’ın Federal Anayasayı Koruma Dairesi üzerinden çağrılması reddedilmiştir; Zwickau İl Emniyet Müdürlüğünde bulunan, Yönetim ve Levazım Merkezinde, Ralf Marschener’in 85 sayısı ile numaralandırdığı ipuçları grubu olan 4 Kasım ve 11 Kasım 2011 tarihleri arasındaki görüntü kayıtlarının, vaka ispatı için getirilmesi ve ayıklanması reddedilmiştir ve ilgili dilekçedeki talep yerine getirilmeyecektir.

İtiraz metinlerinin konu ve hukuki durum açısından özel bir dikkatle kontrol edilmelerinin ardından Senato, 11.05.2016 tarihli kararın değiştirilmesini haklı çıkaracak hiçbir dayanak bulamamıştır. Buna dayanarak kararın son şekli budur.
Götzl bunun ardından bilirkişi Prof. Dr. Leygraf’ın reddedilmesi için verilen dilekçe ile ilgili açıklamaları talep etti, Carsten Schulze’nin avukatı Hösl herhalükarda dilekçenin uygun olup olmadığını sormaktaydı. Reddedilen bilirkişi diğer tanıklar değil özellikle Carsten Schultze hakkında bulguların toplanması ve bunlar vasıtasıyla, itham edildiği suçun işlendiği tarihte Schultze’nin gelişim sürecinin gençlik evresinde mi bulunduğu yoksa itham edildiği suçun bir gençlik hatası mı olduğunu tespit etmesine dair sorgulanmıştı. Bilirkişinin konu hakkındaki tespitleri özellikle Schultze’ye dairdi. Bu yüzden Schulze’nin savunması halihazırda, bundan kendisi etkilenmediğinden Wohlleben’in hiçbir şekilde ret talep etme durumu bulunmadığı görüşünü savunuyordu.

Müdahil davacı avukatı Reinecke, EDV22 kodlu emanet altına alınmış delilin getirilmesini ve “2006 Tatili” ismi altında bulunan fotoğrafların gösterilmesini talep eden bir dilekçe sundu. 27 numaralı fotoğrafta sanık Holger’in seçilebildiği görülecekti. Ayrıca Başkomiser Bayan Glanz’ın sorgulanması talep ediliyordu, kendisi 27 numaralı fotoğrafta Holger Gerlach’ın bulunduğunu onaylayacaktı. Avukat Reinecke dilekçesine dayanak olarak, Beate Zschäpe’nin 2005 ve 2009 yılları arasında sadece Uwe Böhnhardt, Uwe Mundlos ve Holger Gerlach’ın buluşmuş olduklarını, beraber yapılan hiçbir tatilin söz konusu olmadığını açıklamış olmasını gösterdi. Delillerin iradı bu ifadenin tersine, sanığın 2006 yılında bariz bir şekilde Holger Gerlach ile tatilde buluşmuş olduğunu kanıtlayacaktı. Müdahil davacı avukatı Narin, Basay ve Kolloge dilekçeye katıldılar. Götzl sonraki duruşmalarda müdahil davacılara Beate Zschäpe’ye soru sorma olasılığı tanınmasının planlandığını bildirdi. Ardından saat 11:55’te duruşmaya son verdi.

Müdahil Davacılar Bloğunun yorumu için: http://www.nsu-nebenklage.de/tr/2016/06/29/29-06-2016/