348. Duruşma Günü Özet Tutanağı – 16 Şubat 2017

0

Duruşmanın bu gününde, Thüringen Devlet Anayasası Koruma Dairesinin eski bir çalışanına „Hetendorf Konferans Haftası“ hakkında bildikleri sorulur. Beate Zschäpe de 1997 yılında bu etkinliğe katılanlar arasındadır. Ancak tanığın konu hakkında söyleyebileceği bir şey yoktur. Daha sonra, Wohlleben’in savunma makamının yeni dilekçeleri ile yine Wohlleben’in savunma makamının psikiyatri uzmanı Leygraf’a karşı ret dilekçesine yapılan itirazları değerlendirilir.

Tanık:

  • Rigo Schüller (TLfV‘nin eski çalışanı, „Hetendorf Konferans Haftası“ üzerine bilgiler)

Bugünkü duruşmanın başlama saati 11:30 olarak ön görülmüştü. Gerçekten de saat 11:47’de duruşma başlar. Tanık olarak şimdi Gotha Sosyal Mahkemesi’nde hakim olarak çalışan Rigo Schüller dinlenir. Götzl: „Burada bizim için mevzu Hetendorf Konferans Haftası ile ilgili bilgilerdir.“ Schüller: „Söylemek zorundayım ki Hetendorf Konferans Haftası ile ilgili hatırladığım hiçbir şey yok. Öyle ki bu davetiye olmasa muhtemelen aşırı sağcı camiayla ilgili bir bağlantı kuramayacaktım. Bu nedenle de bu randevuya gelirken Anayasa Koruma Dairesi’nin hem internette hem de şahsi kütüphanemde yer alan yayınları ile meşgul oldum. Anayasa Koruma Dairesi’ndeyken bu konuyla meşgul olduğumu hayal meyal hatırladım, fakat 1997 yılına ait somut bilgilendirmede bulunamam. Götzl, altında Schüller’in imzasının bulunduğu bir ibarenin olduğu ve 10844. sayfada, açıklama başlığı altında yer aldığını söyler: “Hetendorf Konferans Haftası düzenli olarak 1991-1997 yılları arasında ve her yıl 1984 yılında kurulan ve 1998 senesinde yasaklanan ‚Heide-Heim‘ e.V. in Hetendorf 13 No.’lu derneğin binasında gerçekleşmiştir.”

Götzl: „Hatırladınız mı?“ Schüller: „Söz konusu ibare BKA tarafından bana, sosyal mahkemeye gönderildi. Okudum. Bu mesele TLfV’in sorumluluk alanına girmediğinden bulgular diğer devlet dairelerinin veya LfV‚ye ulaşan polisin bulgularına dayandırılacaktır. Yazı stilinden metni yazanın ben olduğunu söyleyebilirim. Bu zaten mevcut olan bir ibare miydi yoksa ben kamuya açık kaynaklardan yola çıkarak mı kaleme almışım, bu konuda bir şey söyleyemem. Evde hâlâ Hamburg Anayasal Koruma Daire’sinin ‚Anahtar kelimelerle aşırı sağcı sağcılık‘ başlıklı bir broşürü var, orada Hetendorf, Heide-Heim, sponsor dernek hakkında yorumlar var. Belki de ibareyi yazarken söz konusu bilgileri bu broşürden aldım. Buna dair hatırladığım somut bir şey yok.“

NK temsilcisi RA Narin: „İbarede Jürgen Rieger ismi yer alıyor. Onun hakkında bir bilginiz var mı?“ Schüller: „Hamburg’lu aşırı sağcı, halen hayatta mı bilmiyorum, ülke çapında tanınan biri ve Heide-Heim’daki dernekler çok aktifti. Daha fazla bulgu olup olmadığını bilmiyorum, çünkü Thüringen Eyalet Dairesi’nin bu konudan sorumlu bir birimi yoktu. Ne de olsa Kuzey Almanya’da faaliyetlerini geliştirmeyi tercih etti.“

NK temsilcisi RA Hoffmann: „Son cevabınızla ilgili bir soru: Eğer bu derneklerden biri veya bazı kişiler ilk olarak Thüringen’de kimi faaliyetler içine girseydi bunun farkında olur muydunuz?“ Schüller: „Olurduk diye bir şey yok. Eğer bu halka açık bir etkinlikse mutlaka. İstihbarat elde edilmişse de evet. Fakat nihayetinde giriş çıkış kontrolleri yapılmıyordu. Yapılabilirdi, ama yapılma zorunluluğu yoktu. [sesçil yazım] “ Hoffmann: „Hangi zaman diliminde görevliydiniz?“ Schüller: „Ağustos 2003’te aşırı sağcılarla ilgilenen birimdeydim. 2004 yılında anayasayı koruma yasasının temel meselelerinden sorumluydum ve Ocak 2006’dan itibaren Thüringen İçişleri Bakanlığı’nda görevliydim ve alanım memuriyet hukukundaki temel meselelerdi.“ Hoffmann: „Görevli olduğunuz bu dönemde ister gösteri ister mekanlarda düzenlenen bir etkinlik olsun bu derneklerden birinin Thüringen’de bir faaliyeti olmuş muydu?“ Schüller: „Bu konuyla ilişkili bir şey söyleyemem, hatırladığım bir şey yok çünkü.” Hoffmann: „Ve Rieger’in katıldığı etkinlikler?“ Schüller: „Muhtemelen, ancak tamamen spekülatif.“ Tanığın ifade vermesi saat 12:03’te sonlanır.

Ardından avukat Nahrath, Wohlleben’in savunması adına sanık Wohlleben tarafından yazılmış, 21.03.2001 tarihinde şehir meclisi Jena‘da dağıtılan ve 22.03.2001 tarihinde NPD Jena web sitesinde yayınlanan basın açıklamasının yüksek sesle okunması talebinde bulunur. Bu açıklamada Wohlleben, 21.03.01 tarihli „Ostthüringer Zeitung“ başlıklı makaleden söz eder; bu makaleye göre Jena Belediye Meclisi’ndeki SPD Fraksiyonu, 14.04.01’deki gösterimizi önlemeyi ve ulusal couleur’un diğer etkinliklerini ‘kabul edilemez’ olarak ilan etmeyi amaçlamaktadır. Bunun gerekçesi olarak da gösterimiz sırasında ‚yabancı düşmanı, aşırı sağcı ve anti-demokratik‘ sloganlar atacağımızı öne sürüyorlar. Bu nedenle şunu açıklığa kavuşturmak istiyoruz: 14 Nisan’daki gösterimiz „Özgür Halklar Dünyası İçin – Irak ve Filistin ile dayanışma“ sloganı altında yapılacaktır. Bunun organize edilmesinin sebebi Almanların nihayet Amerikan ve İsrail terörüne karşı bir tavır almasının zamanının gelmiş olmasıdır.“ [Orijinal basın açıklamasında hata vardır.] Kim ki bundan ‘yabancı düşmanlığı ve demokrasi karşıtlığı’ çıkarımında bulunmaktadır, tek isteği, bu basın açıklamasına göre ‘gösterimizi engellemek’ ve ‘mağdur halklarla dayanışmaya’ karşı çıkmaktır.

Nahrath dilekçeyi sunma nedeni olarak şunu gösterir: Mahkeme heyeti 30.01.2017 tarihli kararında, Wohlleben’i aşırı derecede yabancı düşmanı tavırlara sahip olmakla itham etmiş ve yardakçılık etmesinin sebebi olarak bu tavrı göstermiştir. Mahkeme heyeti sadece kasıtlı bir cinayet değil aynı zamanda daha başka sebepler olduğu çıkarımında bulunmak istemiştir. Basın açıklaması, suçun işlendiği iddia edilen zamana yakın bir zamanda yapılmıştır. Wohlleben’in yabancılara karşı tutumu ve ‚Anavatanların Avrupası‘ hakkındaki açıklamalarını teyit etmektedir. Ayrıca Wohlleben’in „Avrupa’nın ötesine baktığını, özgür halkların dünyasını savunduğunu ve emperyalizme karşı olduğunu ve kendisini Irak ve Filistin halklarıyla dayanışma içinde ilan ettiğini“ de göstermektedir.

Wohlleben’in avukatı Schneiders Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt ile temas içinde olan kişilerin onların 90’lı yılların sonundan 2000 senesine değin yabancı düşmanlığı gibi motiflerle en ağır suçları işleyeceklerini bilemeyeceklerinin ispatlanması için şu tanıkların tekrar sorgulanmasını talep eder: Barbara Ei., Thomas Esch., Lars Fr., Robert He., Peter-Jörg Nocken, Enrico Ri., Thomas Rothe, Hans-Joachim Schmidt, Norbert Wießner. Bunun gerekçesi olarak da adı geçen tanıkların söz konusu zaman diliminde Mundlos ve Böhnhardt’ı tanıdıkları ya da mesleki olarak onlarla temas halinde olmalarını gösterir. Tanıklar polis sorgulamasında yer altına karışan bu üç kişi hakkındaki görüşlerini beyan etmiş ve onların hiçbirinden bu türden suçları işleyebileceklerini beklemediklerini belirtmişlerdir.

Ardından Schneiders, 1. Wohlleben’in politik amaçların hayata geçirilmesinde şiddetin uygulanmasına her daim karşı çıktığının, 2. „Yabancılar teması“ söz konusu olduğunda „Anavatanların Vatanı Avrupa“ taraftarı olduğu ve yabancılara düşmanlıkla ya da nefretle yaklaşmadığı, bilakis diğer halklara ve insanlara saygıyla yaklaştığının kanıtlanması için şu tanıkların dinlenilmesini talep eder: Robert He, Volker He., Maximilian Le., Ralph Oe., Frank Schwerdt’i sorgulayan memurlar KHK Kr. ve KK Tr., Rick We., Andreas Rachhausen ile gazeteciler Günter Platzdasch, Jena-Winzerla.

Ardından Götzl, Wohlleben’in SV (bilirkişi) Leygraf’a karşı verdiği ret dilekçesinin asılsız olduğu gerekçesiyle kabul edilmediğini ilan eder. Götzl reddedilen SV’nin taraflılığına dair endişelenmeye gerek olmadığını ve yine reddedilen SV’nin sanık Wohlleben’e karşı objektif olmadığı yönünde hiçbir meşru şüphe bulunmadığını söyler.
Duruşma saat 13:52’de sonlanır.

NSU-Nebenklage blogunun yorumu için: https://www.nsu-nebenklage.de/tr/2017/02/19/16-02-2017/