225. Duruşma Günü Özet Tutanağı – 2 Eylül 2015

0

Bugünkü duruşmanın ilk tanığı bir taksi sürücüsüdür. Delillere ilişkin dilekçenin kabulünü doğrulamamştır; bunun yerine Zschäpe ile Böhnhardt ve Mundlos’u götürdüğü başka bir sürüşten söz etmiştir. İkinci tanık ise Mundlos, Böhnhardt ve Zschäpe’nin eski dönem arkadaşlarından biridir. Böhnhardt, Zschäpe ve Mundlos’un üzerine antisemitist şeyler karaladıkları ve o türden resimler yaptıkları  bir vitrin mankenini otobandaki köprüye asma ve oraya sahte bomba yerleştirme eylemlerine söz konusu tanık da katılmıştır.

 

Tanıklar:

  • Patrick He. (Zschäpe, Mundlos ve Böhnhardt’ı Zwickau’da süren taksici)
  • Kay St. (90’lı yıllardaki vitrin mankeninin asılması gibi eylemlere ilişkin bilgiler)

Yaz tatilinden sonraki bu ilk duruşma saat 09:50’de başlar. Götzl, ilk tanık olarak araba satıcısı Patrick He.’ye sorular sorar. He., Beate Zschäpe’yi Zwickau Frühlingsstraße’den alan taksi sürücüsüdür. He. kendisine Frühlingsstraße’ye gitme işinin verildiğini ve söz konusu yolcunun aşağıda bekleyeceğinin söylendiğini belirtir. Orada kısa bir süre bekledikten sonra Zschäpe Hanım gelmiştir. Nereye gitmesi gerektiği sorusuna Zwickau Tren Garı yanıtı verilmiştir. He. yolcuyla konuşmayı denemiştir; ancak herhangi bir yanıt alamamıştır. Gara geldiklerinde ise ona kısa bir süre birisini bekleyecekleri söylenmiştir. „Sonra iki kişi, Mundstuhl ve Böhnhardt gelmiş, arabaya iki çanta yüklemişlerdir; ardından tekrar Frühlingsstraße’ye geri dönmüşlerdir.“

He.’ye söz konusu adrese geri dönüşleri sorulduğunda açıklamasına devam eder; söz konusu iki kişi gara gelmişler, çantalarını bizzat kendileri bagaja yüklemişler ve araçtayken ne kendi aralarında ne de şoförle sohbet etmişlerdir. Götzl, kayıtlarda He.’nin söz ettiği gibi Mundlos ya da Mundstuhl ile yapılan yolculuğun yer almadığı açıklamasında bulunur. He. tekrar sorulması üzerine adrese söz konusu bu kişilerle geri dönüldüğünden emin olduğunu ve bunu poliste beyan ettiğini söyler: „Bunun üzerine bana vesikalık resimler gösterildi.“ Götzl söz konusu bu kişileri daha önce medyada görüp görmediğini sorar. He. „ortalık iyice kızıştığında“ bir akşam televizyonun karşısında otururken şunları hayat arkadaşına söylediği yanıtını verir: „Bunlar benim taksime binmişti.“ Ertesi gün ise zaten polise gitmesi gerekmiştir.

Aradan sonra tanık Kay St.’nin (202. ve 219. Duruşma günleri) dinlenmesine geçilir. Götzl’ün sorusu üzerine St. şimdiye değin beyan ettiği şeylere ekleyeceği bir şey olmadığını söyler. Götzl vitrin mankeni eylemine ilişkin ardı ardına sorular sorar: St.’nin o zamanlar  ahşap kutu içinde stadyuma konan bomba hakkında bilgisi var mıdır, sahte mektup bombasına ilişkin üçüncü kişilerden herhangi bir bilgi almış mıdır, Jena’daki mezarlığa konan bavul ve yine ‚Jena’daki kent tiyatrosunun girişindeki şeyler’ hakkında bilgisi var mıdır? Tanık tüm sorulara hayır yanıtını verir.

Klemke, St.’nin ifadesi bağlamında, Wohlleben ile paranın temin edilmesinin konu edildiğini söyler ve bunun ne sıklıkla gerçekleştiğini sorar. St., Wohlleben’i kayıplara karışmalarının ardından bir iki kez daha gördüğünü ve onunla pek diyaloğunun olmadığını söyler. Aradan yirmi yıl geçmiştir; hatırlayabildiği öyle somut şeyler yoktur.

Klemke tanığa vitrin mankeni eylemine ilişkin ifadesinde söylediklerini hatırlatır: “Solcular o kadar çok şey yapıyor ki bizim de medyada yer almak için bir şeyler yapmamız gerekir.”  Klemke bunu tam olarak kimin söylediğini bilmek ister. St., bunu olaydan önce Mundlos’un söylediğini sandığını fakat bu kişinin medyada yer almak için ne yapmak istediğini tam olarak hatırlayamadığını belirtir. Klemke, pek çok kez üsteleyerek St.’nin bu ifadelerinin herhangi bir varsayıma mı yoksa  hatıraya mı dayandığını sorar. Bunun üzerine St. hatırladığı kadarıyla ifadesini dile getirdiğini, ancak somut gerçekliklere dayandıramayacağını söyler.

Mundlos ile Paulchen Panther figürü hakkında sohbet edip etmediği sorusuna tanık hayır yanıtını verir ve buna Mundlos’un bu figürün hayranı olduğunu bildiğini ekler. Klemke ona bunu nereden bildiğini sorar. St.  1990’lı yılların başında birlikte çizgi film izlediklerini söyler. Ne kadar sıklıkla izlediklerini bilmiyordur ve filmi izlerken evde olduklarını düşünmektedir: „Tabii ya onun evinde olmalı! Benim televizyonum yoktu. Ne zaman olduğunu düşünüyorum da on altı on yedi yaşlarındaydık.“ Klemke tanığa savcının onların kayıplara karışmasına ilişkin soruya verdiği yanıtı hatırlatır. Tanık ağır bir suçun işlenmiş olabileceğine ihtimal vermediği yanıtını vermiştir. Tanık, kayıplara karışan üçlünün ağır suçlar işlediğine dair fikir yürütmesini gerektirecek bir  neden görememiştir.

Narin, tanığın Bayan Zschäpe ile şahsi ilişkisi olduğuna dair verdiği beyanı hatırlatır. Tanık, Zschäpe’nin babasının Romanyalı olduğunu bilmektedir. Narin, St.’ye  Bayan Zschäpe’nin soyunun Romanyalı olduğu hakkında konuşup konuşmadıklarını ve bunun camiada konu edilip edilmediğini sorar. St., aslında bunun herkesçe bilindiğini ancak hiç konu edilmediğini söyler. Ayrıca der Narin, St., beyanında her iki Uwe’nin de Zschäpe ailesini „asosyal“ gördüğünü belirtmiştir. Bunu açıkça göstermişler ve hissettirmişlerdir. Narin bunun hangi biçimde gerçekleştiğini sorar. St. sözlü ifadelerde bulunduklarını ve onun ailesi ya da kuzenleriyle sürekli dalga geçtiklerini söyler. Narin: „İlk sorgulamanızdan hareketle, Wohlleben Beyin sorgulamanızın ardından size yanlış beyanda bulunduğunuzu söylediğini belirtiniz.“ St., Wohlleben şunları söyledi, der: „Böhnhardt’ın sana selamı var; yanlış beyanda bulunduğunu aklından çıkarma!“

Avukat Klemke, tanığın yemin ettirilmesi başvurusunda bulunur. Götzl oradakilerin fikirlerini sorar. BAW Diemer, buna gerek görmediklerini söyler. Tanığın bir kamu hizmetlisi olmasından hareketle ifadesinde doğrulara yer vermeye çalıştığından yola çıkılması gerektiğini belirtir. Avukat Scharmer de yemini gerekli görmediğini söyler. Tanık hatırlamakta güçlük çektiği yerleri açık açık ifade etmiştir. Ayrıca tanık yer yer kendisi için sorun oluşturabilecek ifadelerde de bulunmuştur. Scharmer, tanığın güvenilirliğinden şüphe etmek için az da olsa bir neden görmediğini söyler. Uzun bir tartışma başlar, tartışma sonunda tanığın yemin etmesine gerek görülmez. Duruşma saat 13:00’te sona erer.

Şu adreste NSU Müdahil Davacıları Blogu’nun yorumunu bulabilirsiniz:
http://www.nsu-nebenklage.de/blog/2015/09/02/02-09-2015/