280. Duruşma Günü Özet Tutanağı – 28 Nisan 2016

0

Bugünkü duruşmada da yine NSU’nun organize suçlarla bağlantısı ve tedarik etmiş olduğu olası silahlar hakkında konuşuldu. Konuyla ilgili olarak Federal Kriminal Dairesi’ndem Torsten We. ifade verdi.

Tanık:

  • Torsten We. (Kriminal Başkomiser, Jens L., Ron E. ve Gil E.’nin sorguları, 90’lı yıllarda Jena kriminal çevresi, tedarike dilmiş olası silahlar)

Duruşma 09:46’da başladı. Bugün müdahil avukatlardan 25 Şubat 2004’te Rostock’ta öldürülen Mehmet Turgut’un kardeşi mahkeme salonundaydı.

Günün ilk ve tek tanığı Meckenheim Federal Kriminal Dairesi’nden Torsten We. idi. Götzl: „Tanık L.’nin 20.01.2015, 18.02.2015 tarihlerindeki sorguları ve tanık W.’nin (Gil. W., eski adıyla E.) ve E.’nin (Ron E.) 29.09.2014 tarihli sorguları hakkında bilgi almak istiyoruz.“ Götzl, We.’nin 20.01.2015 ile başlayıp sorgunun nasıl geçtiğini ve L.’nin vermiş olduğu bilgileri anlatmasını istedi. We. sorgunun 20.01.2015 tarihinde Gera Eyaleti polis karakolunda gerçekleşmiş olduğunu söyledi. L.’ye sorguya yönelik gerekli talimatların verilmesinin ardından L. şahsi ilişkilerini anlatmaya başlamıştı. L., Almanya’nın yeniden birleşmesinin öncesinde Doğu Almanya’dan kaçması nedeniye iki kez tutuklanmış ve yeniden birleşimle birlikte salıverilmiş olduğunu anlatmıştı. Yeniden birleşimin ardından 1991/1992 yıllarında Nordhausen/Sondershausen’daki sağcı camiaya katılmış ve bunun ardından tutuklanana kadar yaşamış olduğu Jena’ya taşınmıştı. Çete usülü dolandırıcılıkdan hüküm giymiş ve 2000’den 2009 yılına kadar hapis yatmıştı.
Sorgunun neyle ilgili olduğunu tahmin ediyor mu sorusu üzerine bunun sağcı çevrelerle değil de Almuth Bö. ile ilgili olduğunu düşündüğünü, çünkü Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde yargılanan beş sanığı tanımadığını söylemişti. Ardından Almuth Bö. ile cinsel bir ilişki içerisinde olduğunu belirtmişti. Uwe Böhnhardt ile ilgili olarak onu medyadan tanıdığını, şahsen tanışmış olup olmadığını hatırlamadığını söylemişti. We.: „Sonra sağ camiada bulunduğu süre içerisinde Jena ile bağlantısı olup olmadığı konusuyla devam edilmişti. Bunu hatırlamadığını, her ihtimalde Jena’da sağ camiaya dahil olmadığıını söyledi.“

Sağ camiada kendi çevresinden kişilerin bulunup bulunmadığı sorusu üzerine aklına gelen birinin olmadığını söylemişti. Çevresinde kimlerin olduğu sorusu üzerine çok kişi olduğunu söylemiş ve E. ikizlerinin, ardından da Mike Br., Marcel Mü. ve gruptan birkaç kişinin daha isimlerini vermişti. Theile ile ilgili olarak E. ikizlerinin çevresinde olduğunu, çatışma durumlarında devreye sokulan bir asker olduğunu söylemişti. L., T.’yi arkadaşı olarak görüyordu. Gil. ile ilgili olarak onun da arkadaşı olduğunu, ama kendisine ihanet edebileceğini, Theile’nin ise böyle bir şey yapmayacağını söylemişti. L.’ye kimin gruba dahil olduğu sorulduğunda Ron’a ve Gil’in çevresindekilerin olduğunu söylemişti.

İsviçreli silah satıcısı hakkında bir şey bilip bilmediğinin sorulması üzerine kimi silahların, örneğin bir uzinin İsviçre’den odluğunu, ama hangi yoldan geldiğini bilmediğini söylemişti. L. bunun üzerine kendini tehlikeye attığı gerekçesiyle sorguyu sonlandırmak istemişti ama fotoğraflara bakmaya hazırdı. Mundlos ve Zschäpe’nin fotoğraflarını görünce onları medyadan tanıdığını söylemişti. Böhnhardt’ın Almuth Bö.’nün kuzeni olduğunu tahmin ediyordu. André Eminger’in fotoğrafına baktıktan sonra onu tanıma ihtimali olduğunu söylemişti. Tino Brandt’la ilgili olarak onun bir ispiyoncu ya da uyuşturucu satıcısı olabileceğini, ama artık hatırlamadığını söylemişti. L.,
André Kapke’yi başka bir fotoğrafta gördüğünde tanımış olduğunu ama bundan da emin olmadığını söylemişti. 30 numaralı fotoğrafla iligli olarak bu kişiyi tanıyor olabileceğini söylemişti. Bunun üzerine L.’ye Liebau ismini hatırlatmışlar ve o da bu kişinin silah tedariğiyle ilgisi olabileceğini, ama Madley’de silah da satıldığını bilmediğini söylemişti. 32 numaralı fotoğrafla ilgili olarak „olabilir“ demişti. Ona Andreas Schultz’un ismi hatırlatıldığında, L. onu da Jena’nın sağcı çevresinden tanıdığını, onun da bir silahı olduğunu ve Liebau ile bağlantısı olduğunu söylemişti. Carsten Schultze’nin resimlerini görünce onu tanıyor olabileceğini, ama emin olmadığını söylemişt. Jürgen Helbig ile ilgili olarak onun Jena’dan olabileceğini söylemişti. Başka bir resimde Hans-Ulrich Mü.’nün ismini vererek hatırladığı kadarıyla onun silahlarla bir ilgisi olduğunu belirtmişti. Silah alıp satıyordu. Ardından sorgu sona erdi.
Bir sonraki gün saat 13 için sözleşmişlerdi, ama buluşamamışlardı. L. ertesi gün avukatı Streibhardt ile gelmişti. Sorgu Thüringen Eyalet Kriminal Dairesinde gerçekleşmişti. Avukat sorgu tutanağını okumuştu, L.’nin kendisi gözlüğü yanında olmadığından okuyamamıştı. Bunun üzerine We., L.’ye sorgu tutanağını okumuştu. L. avukatına danışmış ve tutanağı imzalamamış ve hava onun için çok sıcak olduğundan bir şey söylemek de istememişti. Bu nedenle Başsavcılığa gitmesi gerekse de o anda bir şey söylemek istememişti.

We., Karlsruhe’de 18.02.2015’de gerçekleşen sorguda L. ve avukatı Streibhardt’ın yanısıra başsavcılıktan savcı Schmidt, Un. ve Federal Kriminal Dairesi’nden kendisi ve bir katibin bulunduğunu anlattı. Savcı Schmidt L.’ye sorguya yönelik talimatları vermiş ve ardından silahların nereden geldiğini sormuştu. L.’nin çeşitli kaynakları vardı: Rus ordusunun eski envanterleri, eski Yugoslavya, İsviçre’den gelen silahlar ve Kahla’dan gelenler. Onun dışında erkek kardeşlerin bir silah firmasının sahibiyle bağlantıları vardı. Schmidt, L.’nin E.’nin silah ticareti işleriyle ilgili daha fazla bilgisi olduğu izlenimine kapıldığını ve kendisinin tehlikede olduğunu düşündüğü takdirde cezai tedbirler alınabileceğini ama o durumda L.’nin bildiklerini öğrenmesi gerektiğini söylemişti. We.: „Bunun üzerine aniden şunu söyledi: „Size Gil’in Mundlos ve Böhnhardt’ı Liebau aracılığıyla tanıdığını anlatsam ne derdiniz?“ Ardından Jena’da hiçbir silah satışının E. kardeşlersiz yapılmadığını söylemişti.

Bunun ardından avukat Streibhardt ve L. aralarında konuşmuşlardı ve sonra da Streibhardt savcı Schmidt ile konuşmuştu. Konu tanığın nereye kadar ifade vermeyi reddetme hakkını kulanabileceği ve koruma tedbirlerinin ne derecede söz konusu olduğuydu. Savcı Schmidt bunun üzerine L.’nin neler bildiğini, Gil’in Mundlos ve Böhnhardt’la olan görüşmeleri konusunda bildiklerini bir kez daha yoklamak istediğini söylemişti. L. Jena’da bir yer olan Wasserelse’de 1997 yılında, üçlünün ortadan kaybolmasından önce bir buluşma gerçekleştiğinden bahsetmiş ve orada bir borç verme durumu hakkında konşulduğunu anlatmıştı. Ardından silah satış işleri ile ilgili bildiği şeyler olduğunu, Theile ve Liebau’ya dair bildikleri hakkında daha düşünmesi gerektiğini söylemişti. Bunun üzerine avukatın Cuma gününe kadar savcı Schmidt ile, nasıl devam edecekleri hususunda irtibata geçmesi kararlaştırılmıştı.

We.’nin anlattığına göre bundan önce Ron ve Gil E. sorgulanmışlardı. Polisin çağrısına icabet etmemişler, bunun üzerine Karlsruhe’ye çağrılmışlardı. İlk olarak Ron avukatıyla birlikte gelmişti. Onun dışında tanığın kendisi, savcı Schmidt, kriminal komiser Un. ve katip oradaydı. Schmidt sorguya yönelik talimatları vermiş ve ardından Ron’a beş sanıktan birini tanıyor mu diye sormuş, Ron da tanımadığını söylemişti. Ardından Ron’a Enrico Theile ile ilgili ne söyleyebileceğini sormuş Ron ise avukatının kulağına bir şey fısıldamıştı. Avukat bunun üzerine müvekkilinin bu konuda ifade vermeyi reddettiğini söylemişti. Sonra aralarında biraz fısıldaşmışlardı. Avukat, gerekçe olarak geçmişte müvekkili ve Enrico Theile’ye dava açılmış olduğunu, davanın sonlandırılmış ama zaman aşımına uğramamış olduğunu söylemişti. Savcı Schmidt, E.’nin Theile ile ilgili olarak kapsamlı bir ifade vermeyi reddetme hakkının bulunmadığını ve tazyik hapsi tehlikesinin bulunduğunu söylemişti. E. bir şey söylemeyeceğini belirtmişti. Ron E. bunun üzerine Hans-Ulrich Mü. hakkında sorgulanmış, yine avukatıyla fısıldaşmış ve ifade vermeyi reddetme hakkını kullanmak istediğini belirtmişti. Yeniden fısıldaşmışlar, ardından E. bir gerekçe göstermiş ama bu gerekçe de yine reddedilmişti. E. ve avukatı bunun üzerine dışarı çıkmışlardı. Avukat bildiği kadarıyla aralarında Hans-Ulrich Mü.’nün de bulunduğu kişilere karşı silah ticareti nedeniyle bir soruşturma açılmış olduğunu söylemişti. Schmidt buna karşılık sorguya son verip inzibati ceza konusunda karar verileceğini söylemişti. Ron bunun üzerine ikiz kardeşini aramış ve oradan gönderilmişti. Sonra Gil W. gelmiş ve kendisine sorgu talimatları verilmişti. Kendisine beş sanıkla ilgili soru sorulduğunda onları tanımadığını söylemişti. Avukatı, Enrico Theile ile ilgili olarak aynı durumun geçerli olduğunu söylemişti. Gil doğrudan yakını olarak ifade vermeyi reddedebilirdi, aynısı Hans-Ulrich Mü. konusunda da geçerliydi. Tanığın sorgusuna 11.03’te son verildi. Wohlleben’in avukatı Schneiders açıklama yapma hakkını sakladığını söyledi.

Ardından Zschäpe’nin avukatı Borchert iki dilekçe vermek istediğini söyledi. İlk olarak Borchert mahkemenin elinde olan tüm orijinal dosyaları inceleyebilmek için dilekçe verdi. Borchert 10.11.2015 tarihli bir resmi yazıyla dosyaların kendilerine teslimini talep etmişti. Bunu yaparken dosyaların harici bir sabit diskte bulunduğunu varsaymıştı. Sabit disk kendisine 11.11.2015 tarihine Eyalet Yüksek Mahkemesi’nin bürosunda teslim edilmişti. Ne bir büro çalışanı ne de 6. ceza kurulunun bir üyesi diskin içerisinde bulunan belgelerin orijinalleriyle aynı olmaları ihtimali, yani elektronik olarak verilen belgelerin orijinal belgelerin eksiksiz kopyası olmayabilecekleri konusunda bilgilendirmemişti. Borchert bunun ardından bu nedenle davanın talikini talep ettiğini söyledi.

Ardından Klemke bir delil tespiti dilekçesi vererek Wohlleben’in kaldığı yerde el konulan bir sabit diskte bulunan, „Jena Ulusal Direnişi“nin „hakkımızda“ yazısını okumak için dilekçe verdi. Klemke önce bu tanıtım yazısından alıntı yaptı, örneğin: „Halkımızı asla başka bir halkın üstünde tutmadığınızı açıkça vurgulamak isteriz. Her halk ve dolayısıyla her kültürün gelişimi yüzyıllar almıştır ve bu nedenle korunmaya değerdir. Anavatanların Avrupa’sı için!“Gerekçeye ilgili şunları dedi: „Müvekkilimiz açıklamasında konuyla ilgili olarak bu metni yaklaşık olarak yeniden birleşim zamanında Jena Ulusal Direnişi’nin sayfasında yayınlamış olduğunu ve bugün hala altına imzasını atabileceğini söylemişti. Deliller iddianamedeki iddiayı çürütütecek. Müvekkilimizin „ideolojik görüşü“ nedeniyle cinayetleri onaylayarak göze aldığı öne sürülüyor. Okunacak olan metin bunun tersini, sanık Wohlleben’in metnin hazırlandığı zamanda metinde talep edilen „Anavatanlar Avrupa’sı“ anlamında yabancılara karşı temelde olumlu bir tutumu, iddianamede olduğu gibi „yabancı düşmanı“ bir görüşe sahip olmadığını kanıtlıyor.

Ardından avukat Schneiders Tino Brandt’ın yeniden sorgulanması için bir delil tespiti dilekçesi verdi. Gerekçe olaraksa Wohlleben’in Carsten Schultze’ye silahı tedarik etmesi için 2500 Alman markı vermiş olmakla suçlanmasını öne sürdü. Wohlleben’e yönelik finans soruşturmaları sanığın o zaman dilimi içerisinde bu büyüklükte bir maddi kaynağa sahip olmadığını göstermişti. Wohlleben açıklamasında Uwe Böhnhardt’la yaptığı bir konuşmada Böhnhardt’ın ona ateşli bir silah satın alınması amacıyla para bulmak için Tino Brandt’a başvurmasını söylemişti. Bu nedenle Carsten Schultze’nin silah için gerekli olan parayı Brandt’tan almış olduğu sonucuna varılıyordu. Schultze’nin de, kendisinin de dediği üzere Wohlleben gibi silah satın almak için parası yoktu. Buna karşılık Tino Brandt’ın 2001 yılına kadar sadece Thüringen Anayasayı Koruma Dairesi ajanı olarak aldığı nakit para 200.000’in üzerinde Alman markıydı. Deliller Schneiders’e göre Schultze’nin silah satın almak için gerekli parayı Brandt’tan almış olduğunu gösterecekti. Brandt, silah satın alması için Carsten Schultze’ye para verip vermemiş olduğuyla ilgili somut olarak sorgulanmamıştı.

Wohlleben’in savunmasının Tino Brandt’a yönelik verdiği dilekçeyle ilgili olarak sanık Carsten Schultze 01.02 tarihinde, yani tutuklandığı gün parayı Ralf Wohlleben’den almış olduğunu bildiğini söylemiş olduğunu şahsen belirtmişti. Duruşma 13:30’da sona erdi.

NSU-Nebenklage blogunun yorumu: http://www.nsu-nebenklage.de/tr/2016/04/29/28-04-2016/